Kiren (kızılcık) Kızılcık Yetiştiriciliği

Çocukluğumda yaşadığım köyün her yerinde kendiliğinden yetişen ve adına kiren dediğimiz bir meyveden bahsedelim, halk arasında kızılcık ve bizim yöremizde kiren olarak bilinen ve içinde bol miktarda melatonin yani mutluluk hormonu olduğu söylenen son derece şifalı bir meyvedir kiren.. biz ekşisini yapıp kış boyu organik meyve suyu olarak tüketiriz..


Kızılcık Yetiştiriciliği


KIZILCIK YETİŞTİRİCİLİĞİ

Ülkemiz birçok meyvenin anavatanıdır. Bu meyvelerden biri de kızılcıktır. Kızılcık meyveleri vitamin C içeriği bakımından çok zengindir. Vitamin C içeriği portakalınkinin yaklaşık iki katıdır. Kızılcık ayrıca birçok mineral maddeler ve tanen içerir. Meyvelerinde kılcal damarları sağlamlaştıran, elastikliğini sağlayan ve kan basıncını normal tutan maddeler bulunur. Meyve, çekirdek, çiçek, yaprak, kabuk ve kökleri antiseptik özelliği ile yaraların tedavisinde mikroplara karşı ilaç olarak kullanılır. Bu gibi özellikleri ile son yıllarda tekrar ele alınmaya başlamış, tüketiminde artış olmuştur.
Ülkemizde kızılcık genel olarak yabani formlarda Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde sahil ve yüksek kesimlerinde dağlık alanlarda, dere yataklarında tek veya gruplar halinde bulunur. Malatya, Bursa, Yalova, Karabük, İstanbul illerinde sınırlı miktarda aşılı kızılcık yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Kızılcık, bizde ve diğer ülkelerde farklı şekillerde kullanılır. Kızılcıktan reçel, marmelat, meyve suyu üretilir. Çekirdek ve yapraklarından çay ve kahve yapılır. Taze kabuklarından esans ve dizanteri hastalığına karşı ilaç hazırlanır. Gıda sanayiinde, taze kuru ve sofralık olarak çok çeşitli işlemelerde, yemeklerde tat verici, kuru meyvelerinden hoşaf yapılarak yararlanılır. Meyvelere şeker dökülerek uzun zaman muhafaza edilir. Çok güzel tatlı, konserve şurup yapılır.
Ağacı çok sıkı, sert ve ağırdır. Ağacın özü sarı-kırmızı renkte, pembe beyaz odun cilalamaya uygundur. Sandalye, tekstil mekikleri kızılcıktan yapılır. Dokuma sanayiinde mekik yapılır. Değirmen dişlileri kızılcıktan yapılır. Yonga-biblo gibi el sanatları, büro malzemesi yapımında yararlanılır. Meşhur Devrek bastonları kızılcık ağacından yapılır. Kızılcık ağaçları erken çiçek açtığı için, arıcılık bakımından çok önemlidir. Bahçe düzenlenmesinde dekoratif özelliği yanında soğuklara çok dayanıklı olduğu için tercih edilir. Bazı ülkelerde erozyona karşı kuşak oluşturmada kullanılır.

BİTKİ ÖZELLİKLERİ

Kızılcık çok güçlü bir kök sistemi oluşturur. Kökleri fazla derine gitmez. Toprağa yakın olan kök sistemleri, toprak neminden çok iyi yararlanma özelliğindedir. Tiplere bağlı olarak ağaç 2-5 m yükseklikte olabilir. Ağaç dik, yayvan veya sarkık şekillerde olabilir. Gövde sayısı 1-6 arasında değişir. Dip sürgünleri ile kendini yenileme özelliğindedir. Bu şekilde zeytin gibi çok uzun ömürlüdür. Yapraklar mekik, yuvarlak ve oval şekillidir. Yaprakların alt kısımlarında yakıcı tüyler vardır. Kızılcık çiçekleri diğer meyvelerden önce açar. Açmaya Şubat ayında başlar ve 2-4 hafta devam eder. Meyve, bir ve daha yaşlı dallarda, bazen gövdede oluşur. Meyve şekli oval, yuvarlak, armut, silindir ve koniktir. Üst renk kırmızı, sarı, sarı-kırmızı, kırmızı-sarı olabilir. Et rengi ise kırmızı, pembe, krem, sarıdır. Çekirdek şekli mekik, oval ve yuvarlak olur..






FİDAN ÜRETİMİ

Tohumla üretim:
Olgunlaşma öncesi veya olgunlaşma sonrası yabani ağaçlara ait meyvelerden çıkarılan tohumlar, doğrudan küçük saksılara veya tohum parsellerine ekilirler. Bu şekilde elde edilen çöğürler, bir sonraki yaz aşıya gelirler.
Çimlenmeyi uyarıcı işlemler yardımıyla çok sert olan tohum kabuğu yumuşatıldıktan sonra tohumlar katlamaya alınırlar. Bu şekilde 18 ay sonra aşılamaya uygun çöğür elde edilir.

Aşılama
Doğal ortamda bulunan yabani kızılcık ağaçları çiçeklenme öncesi ilkbaharda budanır. Oluşan bir yaşlı sürgünlere T veya yongalı göz aşısı uygulanır.
Tohumdan elde edilen veya dip sürgünlerinden elde edilen çöğürlerin aşılanması yoluyla kızılcık fidanları elde edilir.
Çeşit değiştirme amacıyla da, budama ile oluşturulan sürgünlere göz aşısı yapılır.
Bunun yanında, iki veya daha yaşlı dallara kalem aşısı yapılabilir.

(T) göz aşısı Mayıs-Haziran aylarında sürgün ve Temmuz-Ağustos aylarında durgun aşı şeklinde uygulanır.
Yonga aşı, T göz aşısına göre daha erken dönemlerde de yapılabilir. Kızılcıkta yapılan aşılardan, zamanlamanın iyi yapılması ve tekniğine uyulması durumlarında çok iyi başarı elde edilir.

Çelikle üretim

Yapraklanmanın başlangıcından sonra yeni sürgünlerin yaklaşık 30 cm olduğu dönemden başlayarak, yaprakların döküldüğü tarihe kadar uygulanabilen yeşil çelikle çoğaltmadan 3000 ppm Indol Butirik Asit (IBA) uygulaması ile iyi sonuç alınır.
Yaprakların döküldüğü dönemden, çiçeklenme öncesine kadar olan dönemde alınan yapraksız çelikler ile, 5000 ppm IBA ile köklendirme yapılır.

Daldırma ile üretim

Kızılcık, daldırma yöntemiyle de çoğaltılır. Ancak bu yöntem ile istenilen sayıda fidan elde edilmesi güçtür. Ayrıca, daldırma ile elde edilen fidanlar, geç meyveye yatarlar.

EKOLOJİK İSTEKLERİ

Sıcaklık: Kızılcık meyveleri sıcakta çabuk olgunlaşır, irileşir, verim artar. Soğuklara dayanıklıdır. Ortam sıcaklığının minimum –37oC olduğu yerlerde zarar görmez. Bunun yanında, gölgeli yerlerden de hoşlanır, çok aşırı sıcaklardan olumsuz etkilenir.

Su: Kızılcık yetiştiriciliğinde su, en belirgin ve sınırlayıcı faktördür. Mutlaka su ister. Taban suyuna orta derecede dayanıklıdır. Aşırı yağış, çiçeklenme ve hasat zamanını olumsuz etkiler. Nemli yerlerde meyve kalitesi artar.

Toprak: Toprak bakımından fazla seçici değildir. Orta bünyeli, derin ve geçirgen topraklarda daha iyi gelişir ve iyi meyve verir. Kireçli topraklara dayanıklı, tuza az toleranslıdır. Toprak PH’sının 6.4-7.4 olduğu yerlerde iyi sonuç verir. Deniz seviyesinden yükseltisi 0-80-160 m; 300-500 m; 700-1200 m olan kuşaklarda yetişir. En iyi sonuç ilk iki kuşakta olmakla birlikte 700-1200 m yükseltilerdeki özel alanlarda da rahatlıkla yetişebilir. .


BAHÇE TESİSİ

Toprak hazırlığı: Kızılcık bahçesi tesis edilecek olan yerdeki toprak analiz edilerek toprağın bitki besin maddesi ihtiyaçları belirlenir. Dikim öncesi toprak hazırlıkları yapılır.

Dikim: Daha fazla verim almak ve hasat periyodunu genişletmek amacıyla, birden fazla çeşitle bahçe kurulması önerilir. Çeşitlerin büyüme özellikleri ve arazi yapısı dikkate alınarak, dikim mesafeleri 4x4 m, 5x5 m, 6x6 m olarak belirlenir.

KÜLTÜREL İŞLEMLER

Budama: Budama, yaprakların dökülmesi ile çiçeklenme arasındaki dönemde yapılır. Ayrıca hasat sonrası kırılan dalların alınması, sürgünlerin seyreltilmesi amacıyla da budama yapılabilir. Budamada meyve tomurcuklarının önceden görülebilmesi, budama için büyük bir kolaylık sağlar.

Budama ile ağacın gelişmesine en uygun şekil oluşturulur. Ağaç gençleşir. Budama ile meyve irileşir ve kalite artar.

Dikim budaması dikimden sonra, ağacın toprak seviyesinden 50-70 cm’den tepe vurma şeklinde uygulanır.
Kızılcık rahatlıkla her türlü budamaya çok iyi tepki göstermekle birlikte, şekil budaması olarak kızılcığa modifiye lider formu önerilir. Bunun için lider dal ile birlikte 5-7 ana dal seçilir, ana dallar üzerinde yardımcı dallar oluşturulur.

Verim budaması, güneşlenmenin dengelenmesi, meyvenin ağacın her tarafına dağılması, gerektiğinde meyve seyreltmesi amacıyla yapılır. Bu arada çeşitli nedenlerden dolayı oluşan obur dallarda uç alma işlemi yapılarak, bu dallar 2-3 yıl içinde verimli hale getirilir.
Daha önce de söylendiği gibi, kızılcık kendini yenileyen bir meyvedir. Yaşlı ve verimden düşmüş ağaçlar, gençleştirme budaması yardımıyla gençleştirilir.

Uygulama: 
• Ana dal düzeyinde gençleştirme
• Gövde düzeyinde gençleştirme şeklinde yapılır.

Sulama: Kızılcık yetiştiriciliğini sınırlandıran en önemli faktör sudur. Bu nedenle sulama çok önemlidir. Kurak ve susuz yıllarda meyve küçük kalır, verim ve kalite azalır. Sulama ile meyve iriliği artar, verim ve kalite yükselir.

Gübreleme: Yapılacak toprak ve yaprak analizlerine göre gübrelemeden çok olumlu sonuçlar alınır. Genel olarak, organik gübreler dekara 2-3 ton hesabıyla 3-4 yılda bir verilir. Azot dekara 15-20 kg, fosfor 30-35 kg ve potasyum ise 10-12 kg hesabıyla verilir.

Tarımsal Mücadele: Doğal olarak yetişen kızılcıklarda herhangi bir hastalık görülmemesine karşın, ticari olarak kızılcık yetiştiriciliğinin yapıldığı özellikle nemli yörelerde ve aşırı yağışlar sonrası botritis, antraknoz gibi hastalıklar etkili olabilmektedir. Bunlara karşı bakırlı preparatlar ile fungusit uygulamaları iyi sonuç verir. Orman ile sınır yerlerde ve ormandan açılan arazilerde tesis edilen yerlerde kök çürüklüğü zararı görülmüştür. Kızılcığın yetiştirildiği alanlarda diğer meyvelerde görülen meyve sineği, kabuklu bit gibi zararlılar kızılcıkta görülmüştür. Ancak önemli derecede zarara yol açmamışlardır.

Hasat: Kızılcık ağaçlarının bulundukları yükselti ve iklime bağlı olarak hasat Temmuz ortasından Ekim ayı başlarına kadar devam eder. Bir ağaçta bulunan meyveler aynı anda olgunlaşmaz. Bu nedenle 2-3 defada hasat yapılır. Ayrıca, kızılcık meyveleri hasattan sonra olgunlaşmaya devam eder. Olgunluk ilerledikçe irilik, meyvede şeker oranı artar, C vitamini ve sertlik azalır. Bu özellikten yararlanabilmek için meyvelerde renklenme başladığı zaman hasat yapılarak, pazara ulaşma anında tam olgunlaşma sağlanır; zararlanma oranı düşer. Hasat edilen meyveler en fazla 5 kilogramlık plastik veya karton ambalajlar ya da en iyisi 1-2 kilogramlık plastik kaplara konularak taşınmalıdır. Bu şekilde kayıplar azaltılmış, ürünün albenisi artırılmış olur.

Kaynak





Eylül ve ekim aylarında meyvelerini verir, havalar iyice soğuduğunda ise sessizce yapraklarını dökerek tohuma çekilir. 
Karadeniz'de ve İstanbul'un Karadeniz'e yakın yamaçlarında kızılcık bol miktarda yetişir. Ağustos sonunda açan çiçekleri sarı, meyvesi ise koyu kırmızı renktedir. Tadı ekşi ve mayhoştur. 
Yararları saymakla bitmez! 
Meyvesi, yaprağı, ağacının kökü, gövdesi, kabuğu tümüyle şifalıdır. Bu köşeye neden konu olduğunu soracak olursanız, kızılcık en önde gelen anti- aging gıdalardan biri olduğu için, dikkatinizi çekmek istedim.
Kızılcığın Faydaları karadenizin bazıbölgelerinde yöresel ismi { KİREN} dir.
Sonbahar mevsiminin habercisi olarak bilinen kızılcık meyvesinin, yaprağı, ağacın kökü, gövdesi ve kabuğuyla tam bir şifa kaynağı olduğu belirtildi.Eylül ve ekim aylarında meyvelerini veren kızılcık, 

Karadeniz'de ve İstanbul'un Karadeniz'e yakın yamaçlarında bol miktarda yetişiyor. 
Meyvesi, yaprağı, ağacının kökü, gövdesi, kabuğuyla bir şifa kaynağı olan kızılcığın yararları şunlar:"
Beyninde bulunan epifiz bezi, hava karardıktan sonra melatonin adı verilen bir hormon salgılar. Yaşam ritmimizi ve uykumuzu bu hormona borçluyuz. 
Uyku beyni dinlendirir, güçlendirir, hücre yenilenmesini sağlar, bağışıklık sistemini, oksidasyonu onarır ve tüm yaşam kalitesini yükseltir. Öte yandan önemli hormonların salgılanmasına yardımcı olur. 


Birçok bilim adamı melatonini en önemli anti-oksidan olarak tanımlarlar. 
Melatonin takviyesi günümüzdeki temel anti aging tedavilerinden birisi olmuştur. Bu hormonun doktor kontrolünde kullanımı, bağışıklık sistemini ve yaşam kalitesini etkili bir şekilde yükseltir. 
Melatonin ilaçlarının birçoğu kızılcıktan yapılır. 
Uyku sorunları olan kişilere, gece yatmadan önce bir bardak kızılcık suyu içilmesi tavsiye edilir. Kızılcık kanın pıhtılaşmasını artırır. 
Çiğden hazırlanmış kızılcık suyu veya kaynatarak yapılan kızılcık şerbeti, kan pıhtılaşmasını düzenler. 
Kızılcık kabuğu ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir. 
Özellikle bayanlar sık sık sistit ve idrar yolu enfeksiyonu geçirirler. 
Kızılcık bu sorunların tedavisine yardımcı olur. 
İdrar enfeksiyonlarının çoğuna e-coli adı verilen bir bakteri neden olur. 


Kızılcıkta bulunan benzoik asit bakterilerin çoğalmasını engeller ve vücudumuzdan atılmasını kolaylaştırır. 
Kızılcık suyu, şerbeti veya kompostosu idrarımızdaki asit miktarını arttırır. 
Böylece böbrek taşlarının tedavisinde kullanılır. 
Bu arada idrardaki ağır kokuları da giderir."

Yorum Gönder

0 Yorumlar